beyaz esya servisiizmir evden eve nakliyat
 

FENOMEN

Felsefe Dünyası

  • Yazı boyutunu yükselt
  • Varsayılan yazı boyutu
  • Yazı boyutunu düşür
hd film izle film izle demirdöküm demirdöküm servis bosch servis vaillant servis eca servis ariston servis
Anasayfa Felsefe Kitaplığı
Felsefe Kitaplığı

Yeni Yüksektepe Kültür Derneği - İbn-i Sina Kitaplığı

E-posta Yazdır PDF

Neden İbn-i Sina Kitaplığı?

Yolda olan insan farkındadır ki önünde ve arkasında da yürüyenler vardır. Önündekini örnek alarak yolu daha kolay ve bilinçli kat etme şansına sahip olan yoldaki insan, arkasındakine de örnek olmak ve yol açmakla yükümlüdür.

Kendini tanımak, kusurlarıyla savaşmak ve sınırlarını aşmak isteyen yoldaki insan, kendinden önce yürüyenlerden ilham alarak yolunu aydınlatabilir. Geçmişe dönüp bakınca doğayı anlamaya ve aktarmaya çalışan pek çok figür karşısına çıkar yoldaki insanın. Onların yaşamı anlama ve aktarma biçimlerini araştırarak kendini bir adım daha öteye, kendinden daha iyi bir noktaya taşıyabilir yoldaki insan.

Kitaplığımıza ismini veren filozof ve doktor İbn-i Sina da yaşamı ve eserleriyle tinsel saflığı ve bilgiyi arayan yolcular için ilham kaynağı olmuş ve olmaya devam edecek şahsiyetlerden biridir. Yaşadığı Ortaçağ’da, en üretken ve yaratıcı filozoflardan biri olmuş, tıp, mantık, psikoloji, metafizik, tabii bilimler, din felsefesi, ahlak gibi konularda yüzlerce kitap yazmıştır. Onun eserleri tek başına bir kütüphane oluşturacak nitelikte ve niceliktedir. 10 yaşında devrinin klasik eğitimini tamamlayarak, geometri, fıkıh, Grek felsefesi ve mantık öğrenmiş, kendi başına teoloji, fizik, matematik ve tıp çalışmaya başlamıştır. 18 yaşında bilinen tüm ilimlere vakıf olmuştur. “Galiba yok bana dar gelmeyecek bir belde, değerim çok, alacak müşteri bilmem nerede?” diyen İbn-i Sina, aralarında Horasan, Cürcan, Harezm, Hemedan ve İsfahan gibi kentlerin de olduğu pek çok yer dolaşmıştır. Gittiği her yerde sözü dinlenen saygın biri olmuştur. Ortaçağ Avrupa’sında felsefenin temel taşlarından biri olarak görülmüş ve pek çok eseri Latince’ye çevrilmiş, uzun süre üniversitelerde okutulmuştur.

Ortaçağ Türk İslam felsefesinin kendi sınırlarını kat kat aşan bu ünlü ışığının adını verdiği İbn-i Sina Kitaplığı, bilgi ile yolunu aydınlatmak ve şekillendirmek isteyen yoldaki insana hizmet vermek için kuruldu. Felsefe, tarih, edebiyat ve doğa bilimleri gibi birçok alanda binlerce eseri bünyesinde barındıran Kitaplığımız, kendini ve yolunu bulmak; sınırlarını aşıp arkasından gelenlere örnek olmak isteyen bilgi âşıklarını bekliyor!

Kitap listemizi indirmek için tıklayınız..

 

BATI’YA YÖN VEREN METİNLER

E-posta Yazdır PDF

BATI’YA YÖN VEREN METİNLER

BATI’YA YÖN VEREN METİNLER HAKKINDA

Alev Alatlı

On Altıncı yüzyılın son çeyreğinden itibaren alınan yenilgiler, kaybedilen topraklar, başta Osmanlı İmparatorluğu olmak üzere, Müslüman ülkelerin aydınlarını Batı karşısında içine düştükleri güçsüzlükten kurtulmaya yönelik arayışlara sevkeder. Bu çerçevede geliştirilen muhtelif tezlerin önde geleni, sorunun bizzat İslâm dininin vazettiği temel değerler ile Peygamber ve sahabelerin uygulamalarından kaynaklandığı şeklindedir. Buna göre, İslam dünyasının Batılı devletlere yenik düşmesinin başlıca nedeni, kapitalizmin gelişmesi için gerekli olan risk üstlenebilen işadamı tipolojisini üretebilecek kültürel altyapının gelişmemiş olmasıdır.

Ernest Renan ve Lord Cromer gibi ilk dönem oryantalistlere ve “Batılılaştırmacı” aydınlara göre, bilim, felsefe ve teknolojide Müslüman toplumların geri kalmışlığının başlıca nedeni, İslam dininin özgür araştırmaya karşı ve engelleyici olmasıdır. Bu söyleme göre, Müslümanlar başından itibaren bilime ve felsefeye karşı düşmanca bir tavır sergilemişlerdir. Yer yer gözlemlenen gelişmeler, münferit vakalar olup eski Yunan ve Pers kültürlerinin bu toplumlardaki yankılarından ibarettir.

Devamını oku...
 

Metafor Olarak Mimari: Dil, Sayı, Para

E-posta Yazdır PDF


Kojin KarataniJapon düşünür, edebiyat eleştirmeni ve felsefeci Kojin Karatani, “Metafor Olarak Mimari: Dil, Sayı, Para” adlı kitabıyla, yapısöküm düşüncesinin sınırlarını; bu düşünceyi matematiğe, Marksizme, felsefeye ve mimariye taşıyarak genişletiyor.

Yapısöküm mantığını farklı düşünsel alanlara taşıyan Karatani, metafor kuramcılarının üzerinde önemle durdukları bir mantıktan yola çıkıyor aslında: Zoltan Kövecses’in “Metaphor: A Practical Introduction” adlı kitabındaki bir düşünce bu mantığın özet bir ifadesi olarak düşünülebilir: “Kuramlar binalardır.” Kuramların “yapı” ve türevlerine ilişkin metaforlarla dile getirilmesi, her “kuramın” kendi iç tutarlılığını kuran bir inşâ edilmişliği içinde barındırmasından kaynaklanmaktadır. Bu inşâ edilmişlik durumu ise, her inşânın kendi iç tutarlılığı gereği, bazı uyumsuz unsurların ayıklanması, dışlanması mantığını da beraberinde getirecektir.

Metafor Olarak MimariKaratani, mimariyi bir metafor olarak ele alırken öncelikle Platon’dan çıkıyor yola; ve Platon’un “idea” düşüncesiyle bir metafor olarak mimariye karşı hayranlık, bir insan olarak mimara karşı ise hoşgörü duyduğunu dile getiriyor: Durum tıpkı Platon’un şairleri Devlet’inden dışlaması gibidir; çünkü Karatani’ye göre somut bir varlık olarak mimar, her türlü olumsallığa açık olmak zorundadır. Mimarın daima somut durumlarla yüzleşmek zorunda kalması, tasarlanan yapı ile yapılan yapı arasındaki uzlaşmaz gediğin mantığını da oluşturacaktır. Başka deyişle somut bir mimar “öteki”yle ilişki içinde olmak, bu ilişkinin getirdiği tavizlerle yaşamak zorunda kalandır; ve bu somut ilişkiler ideal tasarım düşüncesine aykırı sonuçlar üretebilir.

Devamını oku...
 



İSLAM FELSEFESİ

DİĞER DÜŞÜNCE SİSTEMLERİ